24 Nisan 2013 Çarşamba

Murat Menteş-Ruhi Mücerret

Selamlar :))
Bugün 24 Nisan..Yani benim için ev demek tatil demek kitap demek.Dün akşam bu güzel kitap bitti bu vesileyle.İlk defa Murat Menteş okudum.Dilini,üslubunu sevdim.Kitap da gayet kolay okunan hoş bir kitaptı.100 yaşında Ruhi Mücerretin ve 30 yaşındaki Civan Kazanovanın yaşadıklarını konu alan bir roman.Ben elime aldığımda kapağı çok dikkatimi çekmişti.Hiç konuyu incelemeden aldım diyebilirim.Ama pişman olmadım.
Bu arada babam da cumartesi akşamı döndü.Keyfi ve morali yerinde.Erken teşhis olduğu için tedavisi de olumlu sonuç verecek inşallah.Gittiği gün kemoterapi aldı.O onu biraz sarsmış o gün ama sonrasında sıkıntısı olmadı çok şükür.Bundan sonra tedavisi kapsül şeklinde 3 ay Samsun Medical Park'tan devam edecek.6 ay sonra tekrar Ankara'da bir tur daha kemoterapi alacak ve oradaki doktoru sonrasını karar verecek.Herkese desteği ve duaları için tekrar tekrar teşekkür ederim.İyi ki varsınız.
Şimdi sizleri kitaptan altını çizdiğim cümleler ve arka kapağı ile baş başa bırakıyorum.Zira hava mis gibi ve bendeniz yürüyüşe gider.
Sevgiler :))









ARKA KAPAK
İstiklal Harbinin son gazisi, 100 yaşındaki millî kahraman RUHİ MÜCERRET; bir dünya starına nasıl dönüşüyor?

Zaten ecelin menzilindeyken, esrarengiz psikopat MASUM CİCİyi haklayabilecek mi?

Mabet filozofu AVNİ VAVdan daha neler öğrenecek?

NAZLI HİLALe, 70 yaş farka rağmen nasıl açılacak?

Ve son nefesinde kelime-i şahadet getirebilecek mi?

Bir gözü mavi, diğeri kahverengi avare CİVAN KAZANOVA; elden düşme ruhunu, şeytana neden satıyor?

Depremde yitirdiği SERPİL SİLAHLIPERİyi unutmayıp da ne yapacak?

Marifetli afet FUJER FUJİden kaçarken neye yakalanacak?

Kan kanseri yeğeni OZANı hangi parayla tedavi ettirecek?

Alınyazısındaki boşlukları neyle dolduracak?

İntiharın eşiğinde tetikte beklerken, kimvurduya mı gidecek?

Ziyadesiyle kahkaha ve bir nebze gözyaşı içeren bu serüvende

trenler gemilere çarpıyor.

İstiklal Savaşı, 85 yıl sonra devam ediyor.

Şakaklar matkapla deliniyor.

Uçaklar düşüyor.

Kaybedenler şampiyon oluyor.

Ölüler diriliyor.

Serseri kurşunlar uçuşuyor.

Ve reklamlar, müşterileri ele geçiriyor!

"100 yaşından küçükseniz, bu romanı mutlaka okuyun!"

Emrah Serbes


15 Nisan 2013 Pazartesi

J.K. Rowling-Boş Koltuk / Muzaffer Tayyip Uslu-Şimdilik


Herkese iyi akşamlar...
Dün 2 kitabımın daha sonuna geldim.Bu aralar elime aldığım bir kitap hemen bitmiyor maalesef.Durumları zaten biliyorsunuz.En kısa zamanda toparlamaya çalışacağım kendimi.
İlk kitabım çok sevdiğim Harry Potter serisinin yazarından The Casual Vacancy idi.İlk ingilizce kitabımı okumuş oldum sevgili Jo sayesinde.Dili çok ağır gelmedi bana.Aslında korka korka almıştım acaba anlayabilecek miyim,zorlanır mıyım diye de.Allahtan öyle olmadı.Ama kitabı çok da sevdim diyemem.Belki de büyük bir beklentiyle aldığım içindi bu durum.
Sonrasında dayanamadım gittim bir de Türkçe çevirisini aldım.Sırf acaba doğru anladım mı ve çevirisi nasıl diye.Çeviri bakımından çok sade ve iyi çevrilmişti ama beni konu bakımından tatmin etmedi.13 gün elimde süründü durdu bu kitap.Ayrıca kitap orijinal olarak düşündüğünüzde Günlük Boşluk diye çevriliyor.Ama tabi konusu itibariyle de Boş Koltuk cuk diye oturmuş diye düşündüm.
Pagford adında bir kasaba var.Oranın belediye başkanı bir gün anevrizmadan hayatını kaybedince koltuğunu kapma yarışında olan insanların,ailesinin ve kasaba halkının yaşadıklarını anlatan bir kitap.Belki sizler beğenirsiniz ama ben pek sevemedim.Umarım bundan sonra sevgili Jo fantastik romanlara geri dönüş yapar.Her ne kadar Harry Potter'ın yerini tutmayacak olsa da....

ARKA KAPAK
Eşi benzeri olmayan bir hikâye anlatıcısı J.K. Rowling'den...

Küçük bir kasaba hakkında büyük bir roman.

Barry Fairbrother kırklı yaşlarının başında beklenmedik bir şekilde hayata gözlerini yumar. Bu ani ölüm yaşadığı kasabanın halkı için büyük bir şok olacaktır.

Arnavutkaldırımlı meydanı ve eski kilisesiyle Pagford, sıradan bir İngiliz kırsalı gibi görünse de bu tatlı görüntüsünün ardında bir savaş sürmektedir. Zenginler fakirlerle, gençler ebeveynleriyle, kadınlar kocalarıyla, öğretmenler öğrencileriyle sürekli bir çatışma halindedir. Pagford kesinlikle göründüğü gibi bir yer değildir.

Belediye Meclisi'nde Barry'den boşalan koltuk, kasabanın görüp göreceği en büyük savaşın tetikleyicisi olacaktır.

Türlü düzenbazlıklar ve hırsla süren, herkesin birbirinin foyasını ortaya çıkaracağı seçim savaşında zafer kimin olacaktır?


Kelebeğin Rüyası adlı filmi izleyenler bilir.Orada vardı Muzaffer Tayyip Uslu...22 yaşında veremden dolayı vefat etmemiş olsaydı eminim onu çok daha fazla tanıyor olurduk ve edebiyat dünyasına harika şiirler,öyküler kazandırırdı..Bu kısacık şiir kitabı 1 saat içinde bitti.Kısa ama derinliği olan bir kitaptı.Şiiri yavaş yavaş seviyorum galiba...

Bu da kitapta en sevdiğim şiir oldu.Belki içinde geçen isim yüzünden,belki kelimlerinden..çok ama çok sevdim..Bu kitabı muhakkak edinin derim...
Sevgiler :)

ARKA KAPAK
Zonguldaklı şair Muzaffer Tayyip Uslu'nun yayımlanmış tek şiir kitabı olan "Şimdilik", günümüz şartlarıyla Yapı Kredi Yayınları tarafından tekrar basıldı.

"Şair harcıâlem şeylere teşbih ve mecazlarla lâyık olmadığı bir değeri vermek için çabalıyan bir sahtekâr değil, bulanık düşünceleri berraklaştıran hakikat arayıcısıdır."

1946'da henüz yirmi dört yaşındayken, şair arkadaşı Rüştü Onur'la aynı kaderi paylaşarak veremden ölen Muzaffer Tayyip Uslu'nun kısacık yaşamında yayımlanan tek şiir kitabı Şimdilik'in Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan bu yeni baskısında dergilerde yayımlanan şiirleri ve yazıları da yer alıyor. Yoksulluğun, ince hastalığın "kısa kestiği", gencecik, naif bir şiir, yaşamın yaşamak fiiline değer biçen özüyle şimdi bizi bir kez daha selamlıyor.

Sokakların ellerinden öperim

Bana yaşamasını öğretmişlerdi

Dost olsun, düşman olsun

İnsanlara iyi günler dilerim.





10 Nisan 2013 Çarşamba

Bu Akşam Haberler Kötü...

Merhaba blog...Dertleşmek istiyorum seninle yine...Bu akşam başlıkta da yazdığım gibi haberler güzel değil...
Canım,canımın içi,canımdan bir parça babam...
15 gün önce doktora gitti babam.Doktor daha önce kendisinde muayene esnasında akciğerlerinde kist görmüştü.Daha sonra takibe alınmıştı babam.Çok büyük korku atlattık o zaman.Neyse ki önemli bir şey değil dendi.Ama tekrar bu kist bize sorun çıkarmaya başlayınca doktor çareyi parça alıp patolojiye Ankara'ya göndermekte buldu.Sonuçlar bugün geldi...
Adını anmak dahi istemediğim bu hastalık önce dedeciğimi aldı bizden..Sonrasında anneanneciğim çok şükür atlattı ama ondan geriye sadece nefes alan,etrafıyla zerre kadar ilgilenmeyen,eski halinden hiç eser olmayan bir insan kaldı...
Şimdi babacığım....Allaha çok şükür ki başlangıç aşamasında fark edildi.Doktorlar endişelenmememiz gerektiğini bizlere gayet güzel bir şekilde anlattı.Ama tabi haftaya babacığım Ankara yolcusu..2 gün kemoterapi alacak.Sonrasında durumuna göre tekrar alacak.40-45 gün sonrasında yeniden...Durumuna göre tedavi uygulanmaya devam edilecek...
İşte böyle blog..Şimdi bir kez daha anlıyorum ki ailem her şeyim..Onlar olmadan asla ama asla..Babamla anlaşamayız pek.Ama bundan sonra babamın en büyük desteği,moral kaynağı ben olacağım..Her zaman onunla olacağım.Bu savaştan galip çıkacağız.Tıpkı gelip geçen bir grip gibi.Bu zamanımızda dostlarımızın ve sizlerin bizleri yalnız bırakmayacağınızı biliyorum.(Unuttum desem de şu durumda desteğini görmek istediğim bir kişi daha olsa da...)Ben de annem de moralimizi bozmamaya çalışıyoruz.Keyfimiz olmasa da bunu babama belli etmiyoruz.Moral en önemlisi çünkü..Şimdi tek dileğim bundan sonra babacığımın en kısa zamanda sağlığına kavuşması ve Allah'ın onu bize bağışlaması...
Sizlerden de dualarınızı eksik etmemenizi rica etsem çok mu olmuş olurum?
Şimdiden herkese çok ama çok teşekkü ederim.Hep beraber sağlıklı günlerimiz olması dileğiyle...

İrem

5 Nisan 2013 Cuma

3 Kitap :)

Sizlerle kitap paylaşmayalı olmuş bayağı.Tabi ben o arada boş durmadım.Bir tur memleket havası aldım.Candostlarımı gördüm,o sırada da okudum,kafa dinledim geldim :)
Bu kitabı Ordu'ya gitmeden önce bitirmiştim.Epey oluyor anlayacağınız okuyalı.Canım annemin bana hediyesi oldu bu muhteşem kitap.İlk Nazım,ilk şiir kitabım.Bundan sonra da başucu kitabım olacak bu harika kitap...
İçinde 4 tane de cd var.Çok sevdiğim Genco Erkal'ın harika sesinden.Okuduktan sonra dinlemek bana ilaç gibi geldi.Bundan sonra ne zaman ruhumun gıdaya ihtiyacı olursa bu cdleri dinleyeceğim ve bu kitabı okuyacağım.Kesinlikle tavsiye ederim.Söz konusu Nazımsa gerisi teferruattır bence.En sevdiğim şiir de bu oldu."Hasret"


Bunlar da en çok etkilendiğim satırlar oldu.


ARKA KAPAK
Ne güzel şey hatırlamak seni.

Sana tahtadan bir şeyler oymalıyım yine:

bir çekmece

bir yüzük,

ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım.

Ve hemen

fırlayarak yerimden

Penceremde demirlere yapışarak

hürriyetin sütbeyaz maviliğine

sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım...

Nâzım Hikmet'in seçme şiirlerinden oluşan Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni kitabı, kitap ve kitapla birlikte verilen 4 CD ekinden oluşuyor.

CD'lerde sanatçı Genco Erkal'ın sesinden dinleyeceğimiz 51 Nâzım şiiri, şairin hemen bütün kitaplarından, şiir serüveninin gelişmesini de gözeten, sevda, hasret ve siyasi şiirlerinden dengeli bir seçim yapılarak hazırlandı.

Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni kitabındaki Nâzım Hikmet şiirlerinden bazıları ise şöyle: Hasret, Sesini Kaybeden Şehir, Mavi Gözlü Dev, Minnacık Kadın ve Hanımelleri, Karıma Mektup, Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni, Karlı Kayın Ormanında, Ceviz Ağacı, Mavi Liman, Kara Haber ve Henüz Vakit Varken Gülüm.

"Genco Erkal'ın sesinden Nâzım Hikmet Şiirleri'ni seçerken, YKY'nin (daha önceden Memet Fuat'ın yönetiminde yayımlanan) Nâzım külliyatının sırasını gözettik. Bu çalışma sırasında Nâzım'ın hemen bütün kitaplarından, şiir serüveninin gelişmesini de gözeten örnekler seçmeye çalıştık. Genco Erkal'ın önerisiyle listeye ekler de yaptık. Sonuçta Nâzım'ın sevda, hasret ve siyasi şiirlerinden dengeli bir seçim ortaya çıktı.

Bazı şiirler uzun şiirlerin parçası ya da adsız (bazen de başlıklı) olduğu için, CD listesinde ve içindekilerde, arandığında kolay bulunsun diye, bilinen ve hemen hatırlanan ilk dizelerini, köşeli parantez içinde belirttik. O yüzden içindekiler listesi ile CD listesinde küçük farklılıklar oluştu.

Nâzım külliyatından yalnızca Memleketimden İnsan Manzaraları'ndan parçalar almadık. Belki bu bizi yeni bir çalışma yapmaya yöneltecektir."

Güven Turan - Raşit Çavaş

Bu kitabı Ordu'dan dönüşte Samsun'da aldım.Gezmeyi bırakıp tüm vaktimi akşama kadar,hatta Alaçam'a dönüş yolunda bile bu kitapla geçirdim.Rüştü Onur...22 yaşında verem yüzünden kaybedilen,çok fazla tanınmasa da kendisi hakkında "Kelebeğin Rüyası" adlı filmle bilgi sahibi olduğumuz şairin sevdiği kadına yazdığı mektuplardan ve şiirlerinden oluşan çok güzel bir kitaptı.Okumanızı tavsiye ederim.Ben çok beğendim.

ARKA KAPAK
Rüştü Onur, 1920'de doğmuş 1942 yılında ölmüş. Kısacık bir ömür... Ama yürek yakan şiirler ve mektuplar yazmış.

Günışığına çıkmamış mektupları ve şiirleri ilk kez bu kitapta bir arada.

Yılmaz Erdoğan'ın önsözüyle...

Rüştü Onur'un kısacık hayatı ve Mediha'ya olan derin aşkı, Yılmaz Erdoğan'ın yönettiği ve oynadığı Kelebeğin Rüyası filmiyle de beyaz perdede.

"Son yıllarda Zonguldak üç büyük yetenek yetiştirdi: Biri Rüştü Onur..."

-Orhan Veli-

"Gamlı gecelerin öncüsü Rüştü, artık hatıralarım arasına geçti."

-Behçet Necatigil-

"Rüştü Onur'un kısa bir şiir yaşantısı oldu. Her gün sıtma geçirirdi. Şiir sıtması."

-Salâh Birsel-

"Rüştü Onur, Türkiye'de geç başlayan bir hareketin bayrağı altında şiir yazıyordu."

-Oktay Rifat-

"Rüştü Onur şiirleriyle hayatını, daha doğrusu ölümünü bir arada götürmüş."

-Cemal Süreya-

"O, insan kardeşlerine hep yaşam sevincinden, insancıl duygulardan söz etti."

-Doğan Hızlan-

Ben kitap okurum da o okuduğum yazarlardan biri de Tess olmaz mııı??Tabi ki oluuurrr.Tess olmazsa olmazlarımdan artık bilen biliyor.Onun polisiye kitaplarının tutkunuyum.Her 2-3 kitapta bir muhakkak araya onu sıkıştırıyorum.Bu kez de kendisinden Kan Gölünü okudum.Bu kitap uzun zamandır alıp okumak istediğim bir kitaptı.Nihayet aldım ve kitaplığımdaki tek Tess eksiğini de tamamlamış oldum mutluyum :)
Fazla detay vermek istemiyorum kitapla ilgili.Ama konusu çok ilgi çekiciydi.Soluksuz okudum.Elimde uzun süre kaldı çünkü malum memleket ve başka kitaplar girdi araya :)
Ama sonu bana yine biraz oldu bittiye gelmiş gibi de olsa bence yine de süperdi.Okuyunuz efendim.Tavsiye olunur.
Herkese keyifli,bol kitaplı-filmli-gezmeli ve neşeli hafta sonları :)))

ARKA KAPAK
Anne Rice vampirler için neyse, Gerritsen de tıbbi gerilim romanları konusunda odur... palmerdan iyi, Cooktan iyi...evet, hatta Crischtondan bile daha iyi.STEPHEN KING Dekor olarak Stephen Kingin arka bahçesini kullanan Crichton tarzı tıbbi bir gerilim romanı... KAN GÖLÜ, gerilim ve bilimin mükemmel bir karışımı.

Sanırım Artık İyileşiyorum...

Merhaba blog...Uzun zaman oldu sana şöyle yazmayalı..Kitaplar ve filmler dışında tabi...Bu kez iç dökme yazısı demeyelim buna da hani yeni bir sayfa tertemiz bir sayfa diyelim.Pek kolay bir dönem olmadı benim için şu son 3 ay..Sevemedim 2013ü..Çünkü hem başlangıçlar hem bitişler yılı oldu benim için.Birçok özel insan ayrıldı mesela aramızdan.Ben de birine çok değer vermiştim ve ondan da aynı değeri gördüğümü sanmıştım.Ama yanılmışım demek ki diyerek bu sayfayı artık bugün tamamen kapatıyorum.Nisan ayı ile beraber gelsin temiz bir sayfa,güzel bir hayat :)Ne de olsa olan olur biten biter,hayat devam eder...
Aralık ayında başlamıştı bu kötü dönem.Aslında benim için bir ilk değildi,son da değildi.Ama nedense epey yıpratmış oldu beni..Birkaç gün önce Sertab Erener'in son şarkısı olan "İyileşiyorum"u dinleyince "dur bir dakika dedim kendime."Ben ne yaptım,neler yapıyorum?"
Yemin ederim o şarkı beni kendime getirdi.3 aydır uyumuş olduğum kış uykusundan uyanmış oldum böylece.O yüzden sevgili Sertab'a tekrar tekrar teşekkür ederim bu harika şarkı için.Sanki benim için yazılmış.O dönemde neler olmuş hemen bir liste yapıyorum ki daha net göreyim:

1-Eski neşemi kaybetmişim.Bunu herkes söyledi.
2-Kendimi spora vermişim.Ama bir o kadar da yemişim.Ve sanırım verdiğim kiloları da almaya başlamışım.
3-Bolca okumuşum ve izlemişim.(Bu iyi olmuş)
4-Aptalca bir karar vermişim ve kahkül yaptırmışım :O Şimdi çok pişmanım :( El mahkum uzamasını bekleyeceğim :(
5-Sadece ondan bahseder olmuşum.Saplanıp kalmışım.Bana hiiççç yakışmayacak şeyler yapmışım,yazmışım.
6-O isimden nefret eder olmuşum.
7-İnsanlara olan güvenim gitmiş.
8-En önemlisi de kendime olan güvenim bitmiş.

Amaaaaaaaaa şuanda da dinliyorum o şarkı benii kendime getirdi.Şimdi hemen yapacaklarımı ve yeni İrem'i listeliyorum:

1-İhmal ettiğim kendime geri dönüyorum artık.Tüm yatırımlarım kendime yönelik olacak artık.
2-İhmal ettiğim diyet listeme pazartesi itibariyle geri dönüş yapacağım.Okulda çıkan yemekleri yemeyi kesip,evden daha hafif,listeme uygun yiyecekler getireceğim yanımda.
3-Zaten yürüyüş yapıyordum.Ama homili gırtlak olduğum için sadece form korumaya yaradı bu.O bakımdan artık eski dostum voit bisikletime geri dönüyorum.Yanısıra başvuru yaptığım pilates grubuna alındım ve çarşamba günü de o başlayacak.Çarşamba-cuma 18:00-19:00 saatleri arasında olacak.Süper oldu.Artık yeni spor düzenim şu:Haftada 2 gün yürüyüş,2 gün bisiklet,2 gün de pilates.Eeee 1 gün de o da pazar olacak tembellik ve izin günüm olacak :) Malum yaz geliyor.
4-Okuyacağım kitapların,izleyeceğim filmlerin listesini yaptım.Tabi onlara burada hiç girmeyeyim zira ohoooo yani :D Hoş o dönem yarısını halletmişim bile.Yine de aferin bana.
5-Kendime bir Galatasaray forması alacağım yarın :D Ve bundan sonra Galatasaray maçlarını takip edeceğim.Aksi kabul görülmüyor zira.Bunu çok iyi anladım.
6-Saçlarım şu sıra kahküllü olduğu için şimdilik düz kalmak zorunda.Ama onlar uzasın hemen kıvırcık yaptıracağım tekrar.Çünkü hayatımda düz saç hastası birisi yok 3 aydır :)
7-Bundan böyle çok fazla ilgi beklentisinde olmayacağım.
8-Gereksiz yere sinirlenip kendimi yıpratmayacağım.
9-Çok fazla kafaya takmayacağım artık hiçbir şeyi.Ailem,dostlarım ve işim dışında tabi.
10-Artık birikim yapacağım.Hayat bu hiçbir şey belli olmuyor.Ehliyet aldım artık zira bir araba şart bundan sonra bana :)
11-Bu yıl il dışı tayin isteyeceğim artık.Puanım tutar da olursa inşallah İzmir,Aydın,Bursa,Çanakkale illeri tercihlerim olacak :) Kendimi bu şehirlerden birine atabilirsem çok iyi olacak.Çünkü spor salonuna yazılmak,dans ve italyanca dil kursuna gitmek istiyorum.Bunları da yağacağım inşallah.Dua edin bana olur mu?Bu haziran dananın kuyruğu bu konuda kopacak inşallah :)
12-Son olarak kendime profesyonel bir fotoğraf makinesi alacağım.Bu konuda araştırmalara başlayacağım tekrar.

İşte böyle...Tabi herkes,her şey tecrübe bu hayatta.Bana kattığı güzel şeyler de olmadı değil...
Mesela:

-Gereksiz kıskançlıklarımdan en yakın dostuma,kardeşim dediğim insan Reyyan'a göz açtırmazdım.Bu onunlayken yok oldu.Reyyan da ben de bu konuda çok memnunuz :) Teşekkürler sana...
-Gündemi,Galatasarayı,filmleri,şiirleri daha çok takip etmeyi öğrendim senden teşekkür ederim bu konuda da.
- En ufak şeyi bile araştırma merakım gelişti.Bunun için de teşekkür ederim.
-Bundan sonra daha ince eleyip sık dokuyacağım.Bana bunu da öğretmiş oldun.Bunun için de teşekkür ederim.

Şimdi bu yeni İrem'in dileği ailesi ve dostları için sağlık,mutluluk ve bol neşe :) kendisi için de gönlünün dilediği gibi biriyile,adam gibi biriyle mutlu olmak ve artık hiç üzülmemek...
Umarım sen de bundan sonra bir başkasının canını yakmazsın,mutlu ve başarılı olursun...

Bu yazıya ve bana katlanan herkese teşekkürler, kucak dolusu sevgiler :)))


Artık Bloglovindeyim :)

Follow my blog with Bloglovin

Akıllı telefon kullanmaya başladığımdan beri pc elime çok almıyorum.Nadiren buluşuyoruz bilgisayarımla.Bu da o akşamlardan birisi..Neyse sonraki postlarla görüşmek üzere :))